Beyin ve Sinir Cerrahisi Doktoru - Prof. Dr. Altay Sencer
page-title-bg

Beyin Kanamaları

Beyin Kanamaları

Beyin Kanamaları

Beyin Kanamaları

Epidural Hematom (Kanama)

Epidural hematomlar "kafatası kemikleri ile beyininin en dış ve en sert zarı (dura) arasındaki kanamalardır. Başka bir tabirle "beyinin en dış zarı üzerine olan kanamalardır". Bu türlü kanamalar genellikle travmalar sonrasında gelişse de nadiren başka nedenlerden de olabilir. Bu türlü kanama geçiren hastalarda bayılma, bilinç bulanklığı ve koma gelişebileceğinden kanama saptanan hastaların acilen ameliyat edilmesi gerekmektedir. Travma sonrası hastaların bir kısmında bilinç durumunda kısmi düzelme ve şikayetlerin kısmi gerilemesi izlense de, bu hastalar acilen ameliyat edilmelidir.

Belirtiler

Travmadan kısa süre sonra sonra olan baş ağrısı, bulantı-kusma, bilinç bulanıklığı ve koma, farklı çeşitlerde felçler (kolda ve bacakta küvvet kaybı, konuşma bozukluğu, görme bozukluğu, yüz felci, vs).

Tanı
  1. Bilgisayarlı tomografi (BT, CT) hem kemik dokuyu hem de kanamayı iyi gösterdiğinden ilk seçenektir.
  2. Manyetik rezonans görüntüleme (MRG) bazı durumlarda beyin dokusunu daha iyi görebilmek ve olabilecek farklı patolojileri aramak için kullanılabilir.
Tedavi

Epidural hematom hayatı tehdit eden, Beyin cerrahisinin acil vakalarındandır. Bazen bu kanamalar çok hızlı büyüyerek beyni sıkıştırır ve hastanın ölümüne neden olabilir. Bu nedenle tanı konduktan sonra çok hızlı hareket edilerek hemen ameliyata alınması gerekebilir. Bu hastalarda ilk ve tek tedavi seçeneği ameliyattır. Ameliyatla kanama boşaltılır, kanayan damarlar koagule edilerek kanama durdurulur. Zamanında ameliyata alınan hastalarda nörolojik bulgular hızla düzelir. İyileşme süreci genellikle çok hızlı olur. 

Travma sonrası gelişen epidural hematom nedeniyle opere edilen hastaların takibi, bir süre sonra durdurulabilir. Travmadan farklı nedenlerde epidural hematom geçirmiş hastalarda kanamanın nedeni araştırılır ve uzun süreli takip gerekebilir.

Subdural Hematom

Subdural hematom, beyinin dış zarı ile beyin arasına olan, başka tabirle dura altında olan kanamalardır. Subdural hematomlar akut ve kronik olabilir. 

Akut subdural hematomlar ani gelişen ve çok yüksek ölüm ve sakatlık oranı olan kanamalardır. Bu kanamların en sık nedenleri travmalar olsa da, yaşlı ve kansulandırıcı ilaçlar kullanan hastalarda da sıklıkla gelişebilir. Acil cerrahi müdahele gerektirmektedir. 

Kronik subdural hematomlar ise genellikle yaşlı hastalarda olur. Bu hastalarda genellikle 4-5 hafta öncesinda hafif kafa travması vardır. Örneğin; hasta mutfakta dolap kapağına başını vurmuştur ya da banyoda ufak bir kayma neticesinde başını vurmuştur gibi. Bu hastaların pek çoğu kan sulandırıcı ilaç kullanan hastalardır. Küçük travmalar sonrası beyinle zar arasında olan küçük asıcı venlerin kopması nedeniyle oluşur ve gelişimi günler veya haftalar sürebilir. Genç yaşlardaki ve çocuk hastalarda çoğu zaman kafa içi basınç düşmelerine bağlı gelişebilir.

Belirtiler

Akut subdural hematomlarda belirtiler baş ağrısından komaya kadar değişebilir. Bu hastalar ile beyin cerrahları genellikle acil serviste karşılaşırlar. Bu hastaların hastaneye gelişinde nörolojik durumları ve genel durumları genellikle durumları kötü (bilinç bulanıklığı, koma vs) olur. 

Kronik subdural hematomlarda ise genellikle hastaların durumu daya iyi olur. Hastalar baş ağrısı, konuşma bozukluğu, kolda ve/veya bacakta güçsülük ve diğer felç durumları, bilinç bulanıklığı-koma gibi belirtilerle başvurabilir.

Tanı
  1. Bilgisayarlı tomografi, hem kemik dokuyu hem de kanamayı iyi gösterdiğinden ilk seçenektir.
  2. Manyetik rezonans görüntüleme, bazı durumlarda beyin dokusunu daha iyi görebilmek ve olabilecek farklı patolojileri aramak için kullanılabilir.
Tedavi

Akut subdural hematomlar tüm tedavi ve çabaya rağmen %90 oranında mortal seyreder. Burada en önemli noktalarda biri hastaların acil ameliyat olmasıdır. Bazen hastanın genel durumunun çok kötü olması nedeniyle hasta opere edilemeyebilir. Bazı yaşlı ve kan sulandırıcı kullanan hastalarda, kan sulandırıcı etkisine bağlı olarak da akut subdural hematom gelişebilir. Kronik subdural hematomların tedavisi de cerrahidir. Cerrahi girişimin zamanı, hastanın durumuna göre ve hematomun beyne basısına göre değerlendirilir.

Travma sonrası gelişen subdural hematom nedeniyle opere edilen hastaların bir süre sonra takibi durdurulabilir. Farklı nedenlerde epidural hematom geçirmiş hastalarda uzunsüreli takip gerekebilir. Kronik subdural hematomun özellikle yaşlı hastalarda nüksetme oranı yüksek olduğundan uzun süreli takibi gerekmektedir. 

Parenkimal Hematom

Bu türlü kanamalar beyin dokusu içerisine olan kanamalardır. Bazen beyin ventrikülleri dediğimiz içinde beyin omurilik sıvısı bulunan odacıkların içine kanama olabilir. Bu tip kanamalar ya kafa travmalarından sonra yada hipertansiyona sekonder olsa da bazen de tümör içerisine kanamalar şeklinde de olabilir. Travma sonrası izlenen kanamalar çoklu ve genellikle boyut olarak çok büyük olmaz. Hipertansiyona sekonder kanamalar ise bazal ganglionlar olarak adlandırılan beyinin önemli çekirdeklerine olan kanamalardır. Bu kanamalar büyük boyutlarda olabilir. Ventrikül içi kanamalar ise ya tansiyona bağlı oluşan kanamaların buraya açılması, ya travma yada AVM ve anevrizma gibi damarsal patolojilerin kanaması sonucunda oluşabilir. 

Belirtiler

Baş ağrısı en sık bulgulardan biridir. Bulantı-kusma, farklı çeşitlerde felçler (konuşma, küvvet kaybı vs), bilinç bulanıklığı, uykulu hali, uyanamama ve koma hali görülebilir.

Tanı
  1. Bilgisayarlı tomografi, travma ve kanamayı en iyi ve hızlı gösteren tetkiktir. Kanama düşünülen hastalarda ilk yapılması gerekmektedir
  2. Manyetik rezonans görüntüleme, kanama nedenini ve beyin dokusunun durumunu değerlendirmek için kullanılmaktadır.
  3. Anjio, damarsal patolojilere bağlı olabilecek kanamalarda bu türlü patolojileri saptanamak için kullanılır. Dijital Substraction Anjio (DSA), MR-Anjio ve CT-Anjio olarak yapılabilir.
Tedavi

Parenkimal kanalarda kanama boyutu çok büyük ve hayatı tehdit edecek durumlarda ameliyatla kanın boşaltılması yapılır. Ventrikül içi kanamalarda kanın drenajını sağlamak için eksternal ventriküler drenaj (EVD) takılabilir. EVD ile beyin omurilik sıvısı bulunan odacıkların içine kateter yerleştirilerek beyin omurilik sıvısının akımını vücut dışına akması sağlanır.

Bu türlü hastalarda tekrar kanamaları önlemek için tansiyonun normale getirilmesi, diabet gibi sistemik hastalığı olan hastaların hastalıklarının kontrol edilmesi gerekmektedir.

Subaraknoid Kanama

Subaraknoidal kanama (SAK) beyin dokusu ile beyinin üzerini örten ve araknoit olarak adlanan zar arasına olan kanama türüdür. Bu türlü kanamaların en sık nedenleri travmalar ve anevrizmalar (damar baloncuğu) olsa da, daha az miktarda tümör ve arteriovenöz malformasyon gibi diğer damar hastalıklarına bağlı olarak da gelişebilir. Subaraknoidal kanamanın sık görülen komplikasyonlarından biri özellikle de bu kanama anevrizmaya (damar baloncuğu) bağlı ise hidrosefali gelişmesidir. Hidrosefali beyin omurilik sıvısı bulunan odacıkların genişlemesidir. Subaraknoit aralığı giren kan ve kan ürünleri beyin-omurilik sıvı emilimini sağlayan küçük kanalcıkları tıkar ve hidrosefaliye neden olabilir.

Belirtiler

Şiddetli baş ağrısı en sık görülen yakınımlardan biridir. Bulantı-kusma, konuşma bozukluğu, kuvvetsizlik ve diğer çeşitlerde felçler, idrar gaita kaçırma, bilinç bulanıklığı ve değişik derecelerde koma görülebilir.

Tanı
  1. Bilgisayarlı tomografi, travma ve kanamayı en iyi ve hızlı gösteren tetkiktir. Kanama düşünülen hastalarda ilk yapılması gerekmektedir
  2. Manyetik rezonans görüntüleme, kanama nedenini ve beyin dokusunun durumunu değerlendirmek için kullanılmaktadır.
  3. Anjio, damarsal patolojilere bağlı olabilecek kanamalarda bu türlü patolojileri saptanamak için kullanılır. Dijital Substraction Anjio (DSA), MR-Anjio ve CT-Anjio olarak yapılabilir.
Tedavi

Subaraknoidal kanamalarda tedavi kanama nedenine ve gelişebilecek hidrosefaliye yönelik yapılmaktadır. Anevrizmaya bağlı kanamalarda anevrizma tedavisi yapılmalıdır. Cerrahi tedavide, kafatası açılarak anevrizma görülür, etraf dokulardan sıyrılır ve kliplerle anevrizma boynu kapatılarak kanın anevrizmaya dolması ve kanama önlenir. Endovaskuler tedavide ise, kasık atar damarından DSA yapılır gibi girilerek beyindeki anevrizma içerisi özel metallerle doldurulur ve böylece kanın buraya dolması ve kanama yapması önlenir. Tedavi türü, anevrizmanın yeri, boyutu, hastanın genel sağlık durumu, hastanın tercihi ve diğer durumlara göre değerlendirme yapıldıktan sonra seçilir.

Subaraknoid kanama, beyin damarlarının büzüşmesi demek olan vazospazma neden olduğu için beyne çok hasar verebilir. Kanamanın durdurulması için yapılan ameliyatlar da vazospazmı tek başına önlemez. Bunun için bu tip hastalarda uzun yoğun bakım tedavileri ve yoğun uğraşıya rağmen ölüm oranı yüksek olabilir.